VAN GÖLÜ KARŞISINDA MODERN TESİS

Yerel kalkınmaya öncülük edecek yeni bir referans merkezi Homage Hospitality çatısı altında hayata geçirilen, kültür, sanat ve gastronomi alanlarını kapsayan Tariria projesi, Van’ı ve bölgeyi benzersiz bir turistik destinasyon haline getirme yolunda önemli bir mihenk taşı.

 Tariria, çevresel sürdürülebilirlik anlayışıyla sıfır karbon ve enerji verimliliğini hedefleyen, multidisipliner çağdaş kültür sanat anlayışına sahip, Slow Food hareketinin bir parçası olarak mutfağında yerel değerlerin öne çıkarılması ve korunması konusunda hassas bir referans merkezi olarak kapılarını açtı. Van’ın Edremit ilçesinde kapılarını açan Tariria’da 3 Mayıs 2024 tarihinde düzenlenen basın toplantısında Homage Hospitality Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Kaya, Tariria Mimari Ortağı Ödüllü Mimar Kay Ngee Tan, Homage Hospitality İnsan Kaynakları Direktörü İlker Kırıktaş, Tariria Sanat Programları Direktörü Tolga Yüksel ve Tariria Operasyon Direktörü Özgür Boz projenin detayları, gelecek plan ve hedeflerini basın ensuplarıyla paylaştı. 10 milyon dolarlık yatırım ile çok yönlü proje Gastronomiden eğitime, sanattan mimariye geniş bir yelpazenin bir araya geldiği hibrit bir proje olarak dikkat çeken Tariria, aslında Van’ı bir çekim merkezi haline getirme vizyonu taşıyan, çok uluslu bir girişim. Tariria, bölgenin gastronomik unsurlarını muhteşem manzaranın eşliğinde Menua Restaurant’ta deneyimleme şansı sunarken, aynı zamanda Van’a modern sanatı taşıyarak bölgenin kültürel dokusuna değer katmayı hedefliyor. Toplantıda konuşan Bekir Kaya, Tariria’nın turizm, kültür ve gastronomi alanlarında yürüteceği faaliyetlerle bölgeyi ulusal ve uluslararası turizm destinasyonu kılmayı hedeflediklerine; aynı zamanda

sürdürülebilir, yerel kalkınmaya öncülük edecek yeni bir referans merkezi olarak konumlandıklarına dikkat çekiyor. Bekir Kaya, “Yaklaşık 10 milyon dolarlık yatırım bütçesi bulunan bu çok yönlü proje ile yöre gençlerine gastronomi eğitimi alma fırsatı sunuyor, bir yıl içerisinde en iyi işveren olma hedefiyle bölge halkına istihdam sağlıyoruz. Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ve bölgenin kadın kooperatifleriyle sürekli iletişim halinde olarak bölgenin yerel ekosistemlerinin ve yerel üreticilerinin korunması konusunda aktif rol oynuyoruz” diyor. Tasarımda ödüllü mimar Kay Ngee Tan imzası Eşsiz mimari tasarımıyla dikkat çeken Tariria, tamamen camla kaplı ve kolonsuz çelik yapısıyla da ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Tariria binasının en önemli özelliği ise çevreye duyarlı bir yaklaşımla bir tane bile ağaç kesilmeden inşa edilmiş olması. Hatta Şamran Kanalına bağlı bir su yolunun mimari yapının altındaki bölgede bulunması ile yapının bodrum katı iptal edilerek tarihi su kanalı korunuyor. Projenin mimari tasarımı ödüllü mimar Kay Ngee Tan imzası taşıyor. Kay Ngee Tan, Kay Ngee Tan Architects tarafından tasarlanan projenin detaylarıyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Proje ‘pavilion in the garden’ ekolüne uygun şekilde tasarlandı. Tasarımımız Van’ın tarihi ve kültürel zenginliğine bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Dört bölümlü minimalist bir yapı olarak tasarlanan Tariria’da giriş salonu 150 kişi kapasiteli lounge, restoran, cafe bistro ve fuaye olarak hizmet verebilecek. Ana salon ise, 750 ila 800 kişiyi ağırlayacak şekilde tasarlandı. Zemin kat ve asma katları dahil olmak üzere bu salon, çok amaçlı etkinliklere ev sahipliği yapacak donanıma sahip.”Tariria’nın çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin temelini sıfır karbon hedefi ve enerji verimliliği odaklı yaklaşımı oluşturduğuna vurgu yapan Kay Ngee Tan, kilit unsurun ise projenin enerji ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanan güneş enerjisi tarlası olduğunun altını çiziyor. Tariria’nın tükettiğinin 2 katı yenilenebilir enerji üretebilme kapasitesine sahip olan güneş enerjisi tarlası ile yaklaşık 7-8 ay içerisinde merkezin tüm ihtiyacının sürdürülebilir enerjiden sağlanması planlanıyor. Kültür sanatta yeni perspektif Kültür sanat ajandasıyla sadece bölgenin değil, ülke genelinde de yepyeni bir referans merkezi olarak konumlanan Tariria, Van’ın kültürel kalbinde iz bırakan deneyimlerle adından söz ettirecek. Bölgenin dokusuyla iç içe geçen özel etkinliklere ev sahipliği yapacaklarının altını çizen Tariria Sanat Programları Direktörü Tolga Yüksel, kültür sanat faaliyetleri hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Multidisipliner sanat anlayışıyla Van’ın ve bölgenin kültür

ekosistemine yeni bir soluk getirecek Tariria, farklı sanat disiplinleri arasındaki etkileşime alan açmayı hedefliyor. Yerel, ulusal ve uluslararası sanatçılara ve sergilere ev sahipliği yapan, izleyicilerine 12 aylık bir sanat ve kültür takvimi hazırlayan, gençlerin sanatla olan ilişkilerine yeni bir perspektif koyan yakın plan misyonlar ediniyor. İçinde bulunduğumuz bölgenin kültürel ve sanatsal çeşitliliğini görünür kılmak, yaratıcı kültür endüstrisindeki kurum ve emekçilerle iş birliği yapmak önceliğimiz olacak.” Slow Food’dan hareketle köklerin izinde bir mutfak MENUA Restaurant, bölgesel coğrafi işaretli ürünler ve kendi bahçesinden yetiştirilen taze ürünlerle hazırladığı menülerinde modern dokunuşlarla güçlü tatlara dönüşen yerele sadık bir yemek deneyimi vadediyor. Mekânın sunduğu gastronomik deneyimlerin başlangıç noktası ise, öz yetiştiricilik alanları. Tariria’nın 10 yıldır adım adım kurulan meyve bahçesi ve bostanı, tamamen ilaçsız ve doğal bir tarım alanı olarak öne çıkıyor. Van mutfağının temel taşları olan ürünleri yaşatmayı ilke edinen Tariria, Van ve çevresinde, geleneksel ve yerel yemek ve yeme biçimlerini teşvik eden Slow Food’un da bir üyesi. Yakın zamanda Slow Food’a bağlı bir convivium (yerel topluluk) oluşturmayı da hedefliyor. Tariria Operasyon Direktörü Özgür Boz, Executive Chef Okan Okur ve ekibinin değer kattığı ve yönettiği Menua Restaurant’ın ana salonu 60 kişiye, açık mutfağın bulunduğu “Chef’s Table” 20 kişiye kadar konuk ağırlayabiliyor.Özgür Boz, yaptıkları çalışmaları şöyle özetliyor: “Çalışmalarımızı ‘The Roots of Culinary Heritage’ yani ‘Mutfak Mirasımızın Kökleri’ adı altında topladık. Temel amacımız, geçmişte bu topraklarda yaşamış tüm uygarlıkların değerlerini ve yemek mirasını günümüze taşımak.Ateşin odağında tüm geleneksel ve modern pişirme teknikleriyle hazırladığımız geniş bir menüyü sunuyoruz konuklarımıza. Kaybolmaya yüz tutmuş Erciş karası üzümü, yerel kavun ve ceviz çeşitleri gibi bağ, bahçe, meyve ve sebze değerlerinin korunması; Norduz koyunu gibi türlerin yaşatılması, dağlardan ot toplama kültürünü, Van otlu peyniri, yemyeşil çayırların bahar çiçeklerinin tadını toplayan Van balı ve Van Gölü’ne özgü inci kefali gibi coğrafi işaretli ürünlerin, yerel değerlerin öne çıkarılması ve korunması konusu bizim için çok hassas. Tariria için bir diğer önemli öncelik de Van’ın geleneksel ürünlerini, Slow Food tarafından oluşturulan Ark of Taste listesine kaydettirebilmek… Ürün tedarikinin büyük bir kısmını ise, 40 kilometre çapındaki üreticilerden temin ederek bölge ekonomisine katkı sunuyoruz.”

Homage Hospitality Hakkında

İngiltere'de 2003’te kurulan Homage Hospitality, çatısı altında her biri farklı segmentlerde benzersiz bir konsept ve hizmet sunan, prestijli markalardan oluşuyor. Homage Hospitality’nin portföyünde dikkat çeken markalardan ilki, İstanbul’da üç farklı konseptte Tayland lezzetleri sunan restoranları. Uzak Doğu’nun en seçkin mutfağı olarak tanımlanabilecek klasik Tayland lezzetlerini 2006’dan beri İstanbul’daki misafirleriyle buluşturan Çok Çok Thai, Thai Select Classic Award’a sahip olup, Michelin 23-24 rehberinde de yer aldı. Restoran aynı zamanda Gault&Millau 24 ve 5. Altın Kaşık Ödülleri’ne de layık görüldü. 2016’da açılan ve Tayland sokak lezzetlerinden ilham alarak açık mutfağı ile samimi bir ortamda özgün Tayland yemekleri sunan Az Çok Thai, Thai Select Casual Award ile ödüllendirildi. 2021’de Beyoğlu’nda tarihi Amerikan Konsolosluğu binasında fine-dine restoran hayatına başlayan, Tayland lezzetlerini modern dokunuşlarla yorumlayan Çok Çok Pera ise Thai Select Signature Award ve Gault&Millau 24 ödüllerine sahip oldu. Hemingway’den ilham alan Ernest’s Bar, Usta Miksolog Fatih Akerdem'in önderliğinde 2021’den beri Çok Çok Pera ile aynı binada imza kokteylleri keyifli atmosferinde sunuyor. Ernest’s Bar da Gault&Millau 24 şapka ödülünü kazanırken, 50 yıllık tecrübesi ve benzersiz kokteylleriyle Akerdem, Gault & Millau tarafından verilen Onur Ödülü’ne layık görüldü. Homage Hospitality çatısı altında hizmet veren diğer markalar arasında Homage Istanbul ve Tariria yer alıyor. Homage Istanbul, tasarım konseptli daireleri ile çok değerli konukları için kapsamlı bir konaklama hizmetiyle İstanbul’un kalbinde Beyoğlu’nda konumlanıyor. Doğunun incisi Van'daki uluslararası kültür, sanat ve gastronomi destinasyonu Tariria projesi kültürel değerleri koruyan, sürdürülebilir bir referans merkezi olarak dikkat çekiyor. Gastronomi ve servis sanatları akademisi Homage Academy de gastronomi dünyasında bir iz bırakmak ve lezzetin inceliklerini keşfetmek isteyen herkes için Tariria bünyesinde hizmet veriyor. Kay Ngee Tan Architects Tariri Mimari Ortağı Kay Ngee’ın kurucusu olduğu Kay Ngee Tan Architects ise UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Singapur Botanik Bahçeleri’nin 8 hektarlık Gallop Yolu Uzantısı’nda (Gallop Extension) gerçekleştirdikleri proje ile Singapur Mimarlar Birliği’nin (Singapore Institute of Architects) verdiği 22023 Yılın Tasarım ve Tasarımcısı Ödülü”nü almaya hak kazanan, ünlü bir mimarlık firması. Kay Ngee Tan, ayrıca Singapur'un tüm disiplinlerdeki tasarımcılara ve tasarım projelerine verdiği en büyük ödül olan, prestijli Başkanlık Tasarım Ödülü'ndeki “Yılın Tasarımcısı Ödülü”nün (President’s Design Award 2023) de sahibi.