VANLI İŞ İNSANI NECİP YAĞIZER’DEN VAN’I KALKINDIRMA ÇAĞRISI

2023 yılının her yönüyle sıkıntılı bir yıl olarak geçtiğini ifade eden Vanlı İş İnsanı Necip Yağızer, 2024 yılının ilk altı ayının da onun devamı olduğunu söyledi. Yaşanan tüm sıkıntılara rağmen olumsuz olmanın doğru bir şey olmadığına dikkat çeken Yağızer, “Her zaman pozitif olmak gerekir. Ben 27 yıldır Kuzey Irak’ta iş yapıyorum. Orada yaptığımız güzel projeler var ve o projelerin hepsi başarılı. Dolayısıyla hem oranın yapısına, oranın ekonomisine katkımız oldu hem de yaptığımız işlerin tamamı Türkiye’den geldiği için iki ülkeye de faydamız oldu” dedi.

Van’ın çok güzel bir şehir olduğunu ancak eskiden beri süregelen olumsuzluklar nedeniyle Van’ın hak ettiği yere gelmediğinin altını çizen Yağızer, “Birbirimizi kucaklayarak, birbirimizi severek, birbirimizin kusurlarını örterek, el ele verip Van’a bir şeyler yapmamız lazım. Siyasi ve aşiretsel yapısına bakmadan birbirimizi kucaklamalıyız.  Malum bölgemizde işsizlik hadisesi var. Hasbelkader işsizliği önlemek ve diğer sıkıntıları bitirmek için el ele verip bir şeyler yapmamız lazım. Herkesin kendi çapında Van’a bir şeyler yapması lazım” ifadelerini kullandı.

Tarım ve hayvancılığın yeniden gelişmesi için devletin teşviklerde bulunması gerektiğini vurgulayan Yağızer, “Van’da, geçmişte ekmek kapısı olan hayvancılık ve tarımın yanı sıra sınır ticaretinden insanlar yararlanıyordu. Maalesef olumsuz koşullardan dolayı sınır bölgelerine duvarlar çekilerek, geçişler yasaklandı. Yine güvenlik nedeniyle yaylalar ve köylerin bir kısmı boşaltılınca hayvancılık ve tarım bitti. Tarım ve hayvancılığın tekrar yapılması için alt yapının yapılması ve halkın teşvik edilmesi lazım. Sınır boyundaki ticaretler, semt pazarlarının veya uluslararası bir ticaret kapısının açılması lazım. Bugün dünyanın birçok yerinde buna benzer pazarlar vardır. İki devlet arasında pazar açılabilir. Bu ticaretten yüzde yüz insanlar yararlanmasa bile, belli bir oran bundan yararlanacaktır. Ben Van’ın kurtuluşunu sanayi ve turizmde görüyorum. Turizm ve sanayide devletin teşvik vermesi lazım. Devlet bundan zarar etmez. Verdiği teşvikler; eğer eskisi gibi sadece şahıslara verilen teşviklere benzerse, aynı şey orta çıkar ama bu işi yapabilecek insanlara teşvik verilirse hem istihdam oluşturulur hem de turistler buraya çekilir. Eğer İranlı turistler olmasaydı, buradan başka şehirlere büyük göçler olabilirdi. Bu nedenle turizme yatırım yapıldığı zaman, turist gelir ve devlet verdiği parayı çok kısa zamanda geri alır. Kısacası Van’ın şimdiki koşullarını tersine çevirmek için yatırım yapılması ve yabancıların buraya teşvik edilmesi lazım. Bu benim hayalimdir. Buradaki iş adamların bir araya gelip koordineli bir şekilde çalışması lazım. Bunun yanında iş adamları kendi aralarında da projeler geliştirirlerse, buraya teşvik de çekebilirler.  Böylece yapılacak yatırımlar kısa sürede devlete geri döner ve istihdam da sağlanmış olur” diye konuştu.

Konuşmasında son yıllarda olumsuz yönde gelişen aşiretçiliğe de değinen İş İnsanı Necip Yağızer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Son yıllarda aşiretçilik, Van’da gelişmeye başladı. Maalesef uygun ve doğru bir şey değildir. Aşiretçilik, benim anlayışıma göre olması gereken bir şey ama bunu birbirine karşı kullanmak yanlıştır. Şu aşiretin vakfı, bu aşiretin derneği,  şu grubun derneği. Ben bunu reddediyorum, kabul etmiyorum. Çünkü insanların hepsi kardeş, hepsi akraba, hepsi birbirini tanıyor. Hangi aşiretten olursa olsun ben aşiret farkı yapmıyorum. Çünkü bütün aşiretleri tanıyorum. Ortak bağlarımız, akrabalıklarımız, hısımlıklarımız, ortak ticaretlerimiz var. Neticede birlikte yaşamamızın  koşulu olması lazım. Aşiretçiliği ve bugünkü insanların çetevari hareketlerini reddediyorum. Van’da herkes birbirine saygılı ve destek olmalıdır. Eskiden nasıl insanlar birbirine saygılıydı bugün de aynısı olması lazım. Trafik ışığında korna çaldı ya da beni geçti diye bıçak ve silah çekmeler, el kol hareketleri bizim kültürümüze ve Van’a yakışmaz. Biz birbirimize karşı özverili olmalıyız, birbirimize sevmeliyiz. Gücüm var diye ezmek, zorbalık yapmak böyle bir şey olamaz. Güçlünün zayıfı ezdiği toplumlarda netice her zaman hüsran olur. Ben Van’a aşiret yapısıyla bakmıyorum, Van’da yaşayan herkesin kardeşim olduğunu görüyor ve herkesten de bunu bekliyorum. Birbirimizi severek, birbirimize danışarak Vanımızı geliştirelim, iş imkanları çıkaralım, işsizlere ekmek kapısı açalım. Ben bundan yanayım. Bu duygu ve düşüncelerle tüm Vanlı hemşerilerimi sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”