İMRALI’DAN PKK’YA SİLAH BIRAKMA VE KENDİNİ FESHETME ÇAĞRISI!

Yaşam 28.02.2025 - 10:14, Güncelleme: 28.02.2025 - 10:14 2445 kez okundu.
 

İMRALI’DAN PKK’YA SİLAH BIRAKMA VE KENDİNİ FESHETME ÇAĞRISI!

Tüm Türkiye’nin merakla beklediği Abdullah Öcalan’ın mesajı İmralı Heyeti tarafından İstanbul’da okundu. Van ve Diyarbakır’da kurulan ses sistemiyle canlı okunan mesajlarda Öcalan süreç ile ilgili tarihi bir çağrı yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, 1 Ekim 2024’te TBMM’nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışında DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ile başlayan aynı gün yaptığı barış çağrısı ile başlayan süreç dün itibariyle önemli bir açıklamayla Türkiye’nin ve dünyanın gündemine oturdu. Bahçeli’nin açıklamaları, hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Uzlaşma alanlarını öne çıkması gerekiyor” şeklinde sözleri ve İmralı Heyeti olarak adlandırılan Dem Partili milletvekillerinin görüşmeleri dün PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın mesajının okunması ile tamamlandı. Aylardır bir diyalog ve müzakere süreci yürüten ve tüm partiler ile görüşen heyet dün 7 kişilik bir ekip ile önce İmralı’da Öcalan ile görüştü, sonra görüşmeden fotoğraf paylaşıldı ardından da ‘tarihi’ olarak adlandırılan mesaj okundu. Van ve Diyarbakır’daki meydanlarda kurulan ekranlarda eş zamanlı olarak canlı okunan mesajda Öcalan’ın: “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” diyerek PKK’ya silah bırakma çağrısı paylaşıldı. Van Milletvekili Pervin Buldan tarafından okunan mesajda ayrıca Öcalan’ın “Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Devlet Bahçeli'nin paradigmasına güç veriyor ve silah bırakma çağrısını yapıyorum.” Sözleri de vurgulandı. Açıklama sonrası AK Parti adına ilk mesajı veren AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ise; “Çağrının özü silahların bırakılması ve terör örgütünün kendisini feshetmesidir. Biz sonuca bakarız.” Dedi.   MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’te PKK lideri Öcalan’ın terörün bittiğini ve örgütün tesviye edilmesi ile ilgili tek taraflı ilan çağırısı dün itibariyle karşılık buldu. Ardı ardına olumlu adımlar atarak yaptığı açıklamaların ardından, “Uzattığım el hesapsız bir eldir. Uzattığım el samimi ve iyi niyetli bir eldir. Uzattığım el Türkiye’de birleşelim, Türk milletinde kenetlenelim tebliğidir.” Diyerek yeni bir süreç başlattı. 22 Ekim 2024 tarihinde ise partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın,” dedi. Bu çağrının ardından, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’ndan “Ortadoğu ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan’dır. Çözümün yolu TBMM’dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın” açıklaması geldi. Erdoğan da aynı gün “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz” dedi. Heyet görüşmeleri yaptıktan sonra Öcalan’ın yıllar sonraki ilk fotoğrafı paylaşıldı ve mesaj saat 17.00 itibariyle okundu. Van ve Diyarbakır’da mesajın alanlarda verildiği, tüm kanalların ise canlı yayın ile aktardığı açıklama 7 kişilik heyet tarafından bir otelde gerçekleştirilen toplantıda paylaştı. Kürtçe mesajı Ahmet Türk’ün, Türkçe mesajı ise Pervin Buldan’ın okuduğu çağrı öncesinde Pervin Buldan süreçten dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti.   İŞTE ÖCALAN’IN İMRALI HEYETİ TARAFINDAN OKUNAN O MESAJI “PKK, insanlık tarihinin en şiddetli dönemi olan 20. yüzyılda, iki dünya savaşı arasında, reel sosyalizmin deneyimi ve dünya çapındaki Soğuk Savaş’ın gölgesinde doğmuştur. Kürt gerçekliğinin açıkça inkârı, temel hak ve özgürlükler -özellikle ifade özgürlüğü- üzerindeki kısıtlamalar, PKK’nin ortaya çıkışı ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. PKK, benimsediği teori, program, strateji ve taktikler açısından yüzyılın ağır gerçekleri ve reel sosyalizmin sistemi altında şekillenmiştir. 1990’larda reel sosyalizmin iç dinamikler nedeniyle çökmesi, ülkede Kürt kimliğinin inkârının çözülmesi ve ifade özgürlüğünde yaşanan iyileşmeler, PKK’nin varoluşsal anlamının zayıflamasına ve aşırı tekrara düşmesine neden olmuştur.”   “Türk-Kürt ilişkileri, bin yılı aşkın bir tarihte karşılıklı iş birliği ve ittifak temelinde şekillenmiş, Türkler ve Kürtler varlıklarını sürdürebilmek ve hegemonik güçlere karşı direnebilmek için bu gönüllü ittifakı korumayı hayati bir gereklilik olarak görmüştür. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, esas olarak bu ittifakı bozmayı amaçlayan süreçlere sahne olmuştur. Sınıfsal çıkarları doğrultusunda hareket eden güçler, bu amacın ilerletilmesinde önemli roller oynamıştır. Cumhuriyet’in tekçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Bugün esas görev, inançları da dikkate alan kardeşlik ruhu içinde, tarihsel ilişkiyi yeniden yapılandırmaktır.” “Demokratik bir topluma duyulan ihtiyaç kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu ve en geniş çaplı silahlı hareketi olan PKK, toplumsal bir taban ve destek bulmuş, esas olarak demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından ilham almıştır. Aşırı milliyetçi sapmaların kaçınılmaz sonucu olan ayrı bir ulus-devlet, federasyon, idari özerklik veya kültürel çözüm önerileri, toplumun tarihsel sosyolojisine yanıt verememektedir. Kimliklere saygı, özgürce kendini ifade etme, toplumun her kesiminin kendi sosyo-ekonomik ve siyasi yapıları çerçevesinde demokratik olarak örgütlenmesi, ancak demokratik bir toplum ve siyasi alanın varlığıyla mümkündür.” “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, ancak demokrasiyle taçlandırılırsa kalıcı ve kardeşçe bir süreklilik sağlanabilir. Siyasal sistemin inşasında ve gerçekleştirilmesinde demokrasinin alternatifi yoktur. Demokratik mutabakat, temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum çağının dili de bu gerçekliğe uygun olarak geliştirilmelidir. Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu irade ve diğer siyasi partilerin bu çağrıya olumlu yaklaşımı, silah bırakma yönünde bir çağrı yapmam için uygun bir zemin oluşturmuştur. Bu tarihi sorumluluğu üstlenerek, bu çağrıyı yapıyorum.” Açıklamanın son bölümünde ise net bir şekilde PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme vurgusu yapıldı; “Her modern topluluk ve parti gibi, varlığı zorla ortadan kaldırılmadığında, gönüllü olarak hareket etmesi gerektiği gibi, kongrenizi toplayın ve bir karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Birlikte yaşamaya inanan ve çağrıma kulak veren herkese selamlarımı iletiyorum.”
Tüm Türkiye’nin merakla beklediği Abdullah Öcalan’ın mesajı İmralı Heyeti tarafından İstanbul’da okundu. Van ve Diyarbakır’da kurulan ses sistemiyle canlı okunan mesajlarda Öcalan süreç ile ilgili tarihi bir çağrı yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, 1 Ekim 2024’te TBMM’nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışında DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ile başlayan aynı gün yaptığı barış çağrısı ile başlayan süreç dün itibariyle önemli bir açıklamayla Türkiye’nin ve dünyanın gündemine oturdu.

Bahçeli’nin açıklamaları, hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Uzlaşma alanlarını öne çıkması gerekiyor” şeklinde sözleri ve İmralı Heyeti olarak adlandırılan Dem Partili milletvekillerinin görüşmeleri dün PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın mesajının okunması ile tamamlandı.

Aylardır bir diyalog ve müzakere süreci yürüten ve tüm partiler ile görüşen heyet dün 7 kişilik bir ekip ile önce İmralı’da Öcalan ile görüştü, sonra görüşmeden fotoğraf paylaşıldı ardından da ‘tarihi’ olarak adlandırılan mesaj okundu. Van ve Diyarbakır’daki meydanlarda kurulan ekranlarda eş zamanlı olarak canlı okunan mesajda Öcalan’ın: “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” diyerek PKK’ya silah bırakma çağrısı paylaşıldı. Van Milletvekili Pervin Buldan tarafından okunan mesajda ayrıca Öcalan’ın “Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Devlet Bahçeli'nin paradigmasına güç veriyor ve silah bırakma çağrısını yapıyorum.” Sözleri de vurgulandı. Açıklama sonrası AK Parti adına ilk mesajı veren AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ise; “Çağrının özü silahların bırakılması ve terör örgütünün kendisini feshetmesidir. Biz sonuca bakarız.” Dedi.

 

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’te PKK lideri Öcalan’ın terörün bittiğini ve örgütün tesviye edilmesi ile ilgili tek taraflı ilan çağırısı dün itibariyle karşılık buldu. Ardı ardına olumlu adımlar atarak yaptığı açıklamaların ardından, “Uzattığım el hesapsız bir eldir. Uzattığım el samimi ve iyi niyetli bir eldir. Uzattığım el Türkiye’de birleşelim, Türk milletinde kenetlenelim tebliğidir.” Diyerek yeni bir süreç başlattı. 22 Ekim 2024 tarihinde ise partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın,” dedi. Bu çağrının ardından, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’ndan “Ortadoğu ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan’dır. Çözümün yolu TBMM’dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın” açıklaması geldi. Erdoğan da aynı gün “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz” dedi.

Heyet görüşmeleri yaptıktan sonra Öcalan’ın yıllar sonraki ilk fotoğrafı paylaşıldı ve mesaj saat 17.00 itibariyle okundu. Van ve Diyarbakır’da mesajın alanlarda verildiği, tüm kanalların ise canlı yayın ile aktardığı açıklama 7 kişilik heyet tarafından bir otelde gerçekleştirilen toplantıda paylaştı. Kürtçe mesajı Ahmet Türk’ün, Türkçe mesajı ise Pervin Buldan’ın okuduğu çağrı öncesinde Pervin Buldan süreçten dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti.

 

İŞTE ÖCALAN’IN İMRALI HEYETİ TARAFINDAN OKUNAN O MESAJI

“PKK, insanlık tarihinin en şiddetli dönemi olan 20. yüzyılda, iki dünya savaşı arasında, reel sosyalizmin deneyimi ve dünya çapındaki Soğuk Savaş’ın gölgesinde doğmuştur. Kürt gerçekliğinin açıkça inkârı, temel hak ve özgürlükler -özellikle ifade özgürlüğü- üzerindeki kısıtlamalar, PKK’nin ortaya çıkışı ve gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. PKK, benimsediği teori, program, strateji ve taktikler açısından yüzyılın ağır gerçekleri ve reel sosyalizmin sistemi altında şekillenmiştir. 1990’larda reel sosyalizmin iç dinamikler nedeniyle çökmesi, ülkede Kürt kimliğinin inkârının çözülmesi ve ifade özgürlüğünde yaşanan iyileşmeler, PKK’nin varoluşsal anlamının zayıflamasına ve aşırı tekrara düşmesine neden olmuştur.”

 

“Türk-Kürt ilişkileri, bin yılı aşkın bir tarihte karşılıklı iş birliği ve ittifak temelinde şekillenmiş, Türkler ve Kürtler varlıklarını sürdürebilmek ve hegemonik güçlere karşı direnebilmek için bu gönüllü ittifakı korumayı hayati bir gereklilik olarak görmüştür. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, esas olarak bu ittifakı bozmayı amaçlayan süreçlere sahne olmuştur. Sınıfsal çıkarları doğrultusunda hareket eden güçler, bu amacın ilerletilmesinde önemli roller oynamıştır. Cumhuriyet’in tekçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Bugün esas görev, inançları da dikkate alan kardeşlik ruhu içinde, tarihsel ilişkiyi yeniden yapılandırmaktır.”

“Demokratik bir topluma duyulan ihtiyaç kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu ve en geniş çaplı silahlı hareketi olan PKK, toplumsal bir taban ve destek bulmuş, esas olarak demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından ilham almıştır. Aşırı milliyetçi sapmaların kaçınılmaz sonucu olan ayrı bir ulus-devlet, federasyon, idari özerklik veya kültürel çözüm önerileri, toplumun tarihsel sosyolojisine yanıt verememektedir. Kimliklere saygı, özgürce kendini ifade etme, toplumun her kesiminin kendi sosyo-ekonomik ve siyasi yapıları çerçevesinde demokratik olarak örgütlenmesi, ancak demokratik bir toplum ve siyasi alanın varlığıyla mümkündür.”

“Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, ancak demokrasiyle taçlandırılırsa kalıcı ve kardeşçe bir süreklilik sağlanabilir. Siyasal sistemin inşasında ve gerçekleştirilmesinde demokrasinin alternatifi yoktur. Demokratik mutabakat, temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum çağının dili de bu gerçekliğe uygun olarak geliştirilmelidir. Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu irade ve diğer siyasi partilerin bu çağrıya olumlu yaklaşımı, silah bırakma yönünde bir çağrı yapmam için uygun bir zemin oluşturmuştur. Bu tarihi sorumluluğu üstlenerek, bu çağrıyı yapıyorum.”

Açıklamanın son bölümünde ise net bir şekilde PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme vurgusu yapıldı; “Her modern topluluk ve parti gibi, varlığı zorla ortadan kaldırılmadığında, gönüllü olarak hareket etmesi gerektiği gibi, kongrenizi toplayın ve bir karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Birlikte yaşamaya inanan ve çağrıma kulak veren herkese selamlarımı iletiyorum.”

Van HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve enfarklihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.